S A N İ’ L E R (Σάννοι)

Otar LORDKİPANİDZE
Almancadan çeviren:
Gubaz ÇİBARİŞİ
Şubat 2003

Strabon’un Geographika eserinde bu isme sadece bir yerde, XII, 3, 18 de, değinilmektedir: “Trapezus ve Pharnakia’nın üst tarafında Tibarane’ler ve eski zamanlarda Makron’larda denen Sani’ler a ve küçük Armenia bulunur; ve erken devirlerde Kerkit’ler denen Appait’ler kavminde bu bölgelere oldukça yakındır. Bu insanların ülkesini iki dağ keser. Burada yukarı Kolheti’deki Moskhia dağlarıyla (tepeleri Heptakomet kavmi tarafından işgal edilmiştir) birleşen ve çok kayalık olan Skydides Dağı ve aynı zamanda Sidene ve Temiskyra bölgesinden Küçük Armenia’ya kadar uzanarak, Pontos’un doğu tarafını meydana getiren Paryadros Dağı da vardır. Şimdi bütün bu dağlarda yaşayan insanlar tamamı ile vahşidir. Fakat Heptakomet’ler daha da kötüdür. Bazıları ağaçlarda veya seyyar ahşap kulelerde yaşarlar. Bu kulelere Mosyn dendiğinden, antik devirde bu insanlar Mosynek’ler olarak adlandırılmışlardır. Bunlar, vahşi hayvan ve ceviz yiyerek yaşarlar ve kulelerinden atlayarak yolculara saldırırlar. Heptakomet’ler, Pompeisus’un ordusu dağlık ülkeden geçerken, üç Roma bölüğünü imha etmiştir. Bunlar, ağaç sürgünlerinden elde edilen deli balı kâselerle yol üzerine bıraktılar ve askerler bunu yiyip de bilinçlerini kaybedince, onlara saldırarak kolayca hepsini saf dışı ettiler. Bu vahşilerin bir kısmına da Byzeres denir b. “

Daha öncede belirtildiği gibi Skydides (Σκυδίσης) Kuzey Anadolu dağlarının Harşit çayının döküldüğü yerden başlayıp, yay çizerek Çoruh ağzına kadar uzanan bölgeyi kapsamaktadır. Böylece Sani’lerin ( ve Khalde’lerin ve Tbarane’lerin ) Trapezusta, Pharnakia’da ve bunları çevreleyen dağlarda yaşadıkları kabul edilebilir. Ama yazıdaki bilgiler Sani’lerin tam olarak nerede yaşadıklarını tespit etme imakanı vermemektedir. Fakat Geographikada XIIö 3, 19 daki kısımdan Pharnaki’nın ( Bugünkü Giresun yakınlarında) Kolhi’lerin ülkesinde bulunuyordu. Diğer bir kaynakta (Xenophon, Anabasis V, 5,3) yer alan bilgiler, Kotorio şehrinin Ordu’nun yakınlarında yaşayan Tibarane’lerin ülkeside bulunduğunu göstermektedir (detay için bkz. s. u. Khalde’ler, Tibarane’ler). Buradan Strabon’un döneminde (M.Ö. 63-24. ç.n.) Sani’lerin Trabzon cıvarında yaşadıkları ve Kolhi ve Kolheti ile dirket komşu oldukları sonucu çıkmaktadır1. Sani’lerin Strabon’un verilerinden daha önceki Makronlar oldu söylenebilir (XII, 3, 18). Bunlar Strabon tarafında gayet iyi blinmekteydi (Hekat., Fr., 191= St, Byz, s. v. Μάκρωυες; Herod, II,104; III, 94; VII, 78; Xenoph. Anb. IV,8,1-8; VI,5,18; VIII,8,25; Apoll, Rhod. Arg: II, 394, 1242). Bunların dışında Pseude-Skylax (Asia, 85) ve Pseude-Hippokrates tarafındanda biliniyordu. Ve ’’Makrokephaloi’’ 2 olarak adlandırmışladır (Hermann 1931). Makronlar Termedon Çayı (bugünkü Terme Çayı- Olshausen-Biller 1984: 172) cıvarında oturan Suriyeli’lerle komşular. Aynı zamanda Kolhi’lerlede komşudurlar (Hdt. II, 104). Xenophon zamanındada Makronlar Kolhi’lerle komşu idiler ve Trapezus bu ülkede yer alıyordu. Fakat Xenophon’un aktarımlarından Makronların direk olarak sahil kesiminde otrumadıkları anlaşılıyor- bkz. Anab. IV,8,1-9 ve 22.3 Karyandolu Pseudeo-Skylax (Asia, 85) zamanında ise Trapezus ve Psoron limanı (bugün Kara Dere) Makrokephale veya Makron’ların ülkesinde bulunuyordu. Bu neredeyse bütünüyle Strabon’un aktadığı durumla uyuşmaktadır: Daha önce Makronlarda denen Sani’lar Trapezus ve çevresindeki dağlarda oturuyorlar. Bunun yanında Pseudo-Sklax’in ’’Periplus’’ eserinde Makrokephal’ler (Makron’lar) ve Kolhi’ler arasında Byzer’ler, Ekecher’ler ve Becheir’lerin varlığından bahsedildiği göze çarpmaktadır4. Fakat Strabon’da Sani’ler (Makronlar) Kolhi’lerle direkt komşular. Buradan M.Ö. 1. yüzyılda (belki daha önce) bu bölgede Sani’ler diğerlerine oranla daha ön safhada yer alıdığı anlaşılmaktadır. Zamanla burada yaşayan diğerlerini asimile etti (Belkide Xenophon’un bahsettiği Trabzon ve cıvarında yaşayan Kolhi’leride: bkz. Anab. IV, 22-23; V,3,2) ve kendi adları olan Sani adı bu şekilde onlarada geçti. M.S. 134 yılına ait Arrian’ın ’’Periplus’’unda benzer bilgiler yer almaktadır: Xenophon Trapezus halkının en cesur ve en ezeli düşmanının Dril’ler olarak belirtmektedir. Fakat ben bunların Sani’ler (PPE § 11:)5 olduğunu düşünmekteyim.

Bu noktada Plinius’un (NH VI. 12) ilettikleri dikkat çekicidir: Plinius Sannorium Heniochorum gens ten bahsetmektedir. Fakat buradan Sani’lerin mı Henioki’lere yoksa Henioki’lerin mi Sani’lere dahil olduklari anlaşılamıyor. Ayrıca Strabon’a güre kuzeyde yaşayan Henioki’lerin neden Güney Karadenizde adlarının geçtiğide açık deyildir (s.u). Plinius bundan başka diğer bir gens‘ten de bahsetmektedir (gens...alia Sani -NH VI,14).

Muhtemelen bütün bu bilgiler Sani’lerin diğer bazı kavimlerede kendi adlarını verme çabasında olduğunu göstermektedir6. Arrian’ın yazılarından (PEE§ 7 ve 11) Sani’lerin7 o dönemlerde başlıca Trapezus ve Ophis Nehri (bugünkü İstala-Dere- Olshausen-Biller 1984: 153) arasında, hem sahil kesiminde hemde dağlık bölgelerde yaşıyorlardı. Strabon’un zamanında bile belkide aynı yerde yaşıyorlardı. Arrian’ın yazılarında geçen Sani-Ülkesi ilginçti ve dikkate değer bir aktarımdır: ’’Ophis nehri Hyssos limanından 190 stadien uzaklıkta ve Kohi ülkesini Thianike den ayırmaktadır’’ (PPE, 7). Yukarıdada belirtildiği gibi Ophis deresi (bugünkü Istala Dere) Kolhi’ler ile Sani’ler arasında sınırı oluşturuyordu. Arrian’a göre Sani-Ülkesi Thiannike dir. Tekste ait açıklama kısmında Τιαννική ve Τυαννική şeklinde iki yazım şekli mevcuttur.
Burada şu soru ortaya çıkıyor. Belirtilen adlama bir rastgele adlamamıdır yoksa Sani-Ülkesi adlamasının bir varyasyonumudur. Tabiiki θιαννική şeklini yazım hatası olarak görülebilir ve Σαννική şekli doğru kabul edilebilir8. Fakat bu durumda Τιαννική ve Τυαννική şeklindeki adlamaları nasıl açıklanabilir? Bu noktada Prokop’un aktarımlarını hatırlamak gerekir; Güney Doğukaradenizde eskiden beri Sani olarak adlandırılan Tzani’ler oturmaktadır (Тξανικόν έθνος)(BP,I,15,21). BG VIII,1,8 bölümünde ise; ’’Trapezus’u eskiden Sani olarak bilinen Tzani’ler sınırlandırmaktadır’’ şeklinde vurgulanıyor. Bu halkın ülkesi Prokop tarafından Тξανική şeklinde belirtiliyor (De Aedif. III, 6). Bunun dışında Тξανικής όρη Тξανικών όρη vb. şeklindede geçmektedir (BG VIII,2).

Bu şekilde Тξαννοί Σαννοί‘nin paralel bir formu olarak ortaya çıktı. 12. yüzyılda Selanikli ünlü başpiskopos Eustathios tarafından, Dionysios’un ‘’’Dünyanın Tasviri’ adlı eseri için yaptığı yorumunda bu değişimi şöyle vurgulamaktadır (ad 715): ’’Makron’lar pontik bir halktır (pontisches Volk, alm.), Becheire’lerin güneyindedirler (yaşıyorlar, ç.n.). Biz bunlara şimdi Sani Σαννοί diyoruz, fakat bunun değişmiş hali Tzan’lar (Тξαννοί). Sani-Ülkesi değişmiş formundan türetilen Тξανική şeklinde adlandırılıyor’’.Her iki adlama, Σαννοί (Strabon, Arrian)ve Тξαννοί’nin (Prokop) ilk harfleri yerli halkın adı ile aynıdır. Yunancanın dil yapısında dolayı bu sesler başka şekilde verilememektedir. Muhtemelen bu adlama ’’Çani’’ şeklindeydi (Kauchtschischwili, S1965: 129, Anm.1). Bu şekilde dokümentlerlede ortaya konan ve Orta Çağda Karadenizin sahilinde yaşayan Kolhi boyu adlandırılmakyaydı. İlerki satırlarda bu konuya tekrar dönülecek.

Strabon’dada adları geçen Çani’lerin etnik aidiyeti hakkında şunlar söylenebilir: Çani’ler bir Kolhi boyudur. Bunlar (Kolhi’ler,ç.n.) bilindiği gibi ortak Karto-Kolhi topluluğunun parçalanması ve bir kolun, Batı Gürcistana yerleşip kompakt bir topluluk oluşturan Kolhi’lerin bir üyesidir. Kolhi bütünlüğü zamanla kendi içinde bölünerek Karadeniz kıyılarına yayıldılar. Bunların torunları Bizans dönemindede Çani (Σαννοί)9 olarak adlandırılmaktaydı. Bugün bunlar Türkiye’nin kuzeyinde yaşamaktadırlar (başlıca Bayburt ve İspir). Bunlara Laz deniyor (Lazların dili için bkz. Marr 1910; Tschikobawa 1938; Ksiri 1967).

DİPNOTLAR

a- Almancaya Sanner olarak çevirilen bu kelime Zana şeklinde okunmaktadır. Kelimenin sonundaki –er eki kişi belirtecidir. Kelimenin kökü Sanne- dir. Türkçeye çeviride S harfı olduğu gibi kabül edildi. Fakat –er son eki –i (San-i), şeklinde çevrilmiştir. Almancdaki –nn- kısa okunmaktadır ve türkçeye tek –n- şeklinde ifade edilebilmektedir. Bu nedenle Sanner Sani şeklinde çevirilmiştir. Bu kelime almancada okunduğu gibi türkçeye çevirilirse Zani şeklinde de çevirilebilir.
b- Bu kesim Strabon Geographika “Antik Anadolu Coğrafyası” (Çeviren: Prof. Dr. A. Pekman) kitabından alınmıştır.

1- S. Örneğin XII,3,17. ve bkz. II,13; VII,4,3; XII,3,29 vs.. S. Bkz. ’’Strabona Göre Kolheti’nin Sınırları’’

2- Bakınız örneğin Anonym., PPE §37: Makron’lar veya Makrokephale’ler. ’’Sölenenlere göre onlara Makronl’lar denmesinin sebebinin aralarında uzun kafali olanların sayıca çok olmasıdır’’... Sch.ad Apoll. Rod., Arg., I, (1024). Bunun yanında ( Chalkis’li Dionysios’a dayandırılan bir aktarıma göre) Makron’ların bu şekilde adlanmasının sebebi bunların Makros olarakta bilinen Euböa adasından gelmeleridir. Makron adının kökenine dair Linguistlerin savı söyledir (ben bu sava katılmıyorumö fakat bunu burada belirtmenin önemli olduğunu düşünüyorum): »Makron« adı gürcü dilindeki »Megrel« adının Çani dilinin (Megrelo-Lazca, ç.n) fonetiğine uygun olarak değişmiş halidir. Çani dilinde sıfat öneki ’’-on’’ şeklinde değişimi karekteristiktir. Kök » Makr« kelimesi Kolhi boyunun yerel adlaması saklı kalmıştı: arg/agr/egr (m-arg-eli; Tschikobawa 1936): bkz. Melikişvili 1959;79; Uruşadze 1964,137.

3- Anabasis’a (Xenophon) göre Makron’lar Trapezus ile Zigana daği arasında yaşıyorlardı (Mikeladze 1967: 43 ff.). Anabasis’te ilginç bir aktarım bulunmaktadır (IV,8,3-6): Makronların ülkesine ulaştıklarında, içlerinden biri Xenophon’a giderek daha önce köle olarak Atina’da bulunduğunu ve bu halkın (Makronların,ç.n) dilini anladığını belirtti ve ona (Xenophon’a)’’ sanırım burası benim yurdum, eğer izin verirseniz gidip onlarla konuşmak isterim’’ dedi. Burada bununla bağlantılı olarak (bu dönemde Makron’ların köle olarak Yunanistana götürüldüğü gerçeğini göz önünde bulundurmak gerekir) şu noktayı vurgulamak isterim; hellen dünyasında ’’Makron’’ ifadesi (Μάκρων) birinin özel adı haline geldi. Burada örneğin 5. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan tanınmış vazo ressamı Μάκρων ‘i hatırlamak gerekir (Beazley 1956: 1654 ff.). Helenistik döneme ait, Delphi’nin bir yazıtında " Μάκρωνι Δαιμέους " ve " Μάκρωνι Άματόκου Περγαμηνών" (Delphes 1954: 206-207).

4- Bkz. Apoll. Rhod. Arg., II, 394-397 ve 1242-1245; Burada Makron’lar ve Kolhi’ler arasında Bekeir’ler, Sapeir’ler ve Byzer’lerin adları geçmektedir.

5- Bkz. Xenphon, Anab. 5,2,2. Bu aktarımlar göz önünde bulundurlulduğunda Drill’lerin Trapezunt cıvarında (6-8 Saatlık mesafede) dağlık bölgede yaşıyorlardı (detay için bkz. Maksimov 1951: 250ff: 1956: 125ff; Mikeladze 1967: 136).

6- Arrian’a göre (Strabon’un aksine) Sani’lardan sonra Makronların adı geçiyor: ’’Sani’ler ... bunlardan sonra Makronlar oturuyor’’ (Arr. PPE, § 11).

7- Sani’ler daha sonraki kaynaklardada geçmektedir. Fakat sık sık farklı variyasyonlar da. Burada sadece iki örnek verilecek: Portaslı Hyppolytos (3. yüzyılın ilk yarısından) ve Eusebius (4. yüzılın ilk yarısı). –Hippolyt., Lib. Generation, § 35: Sanni qui appelantur Sannices (»Sannigi«’nin bir varyasyonu). Euseb. P.190 (fol. 36): Sanni autem qui dicuntur Sannigii. Burada Sani’leri, birçok diğer kaynaklarda (bkz. Örneğin Plin. NH, VI,14; Arr. PPE, § 11; Memn., Heracl., XVI, 37,7; St, Bzy. S.v.) Kuzey Karadenizde yaşadiğ belirtilen Sannige ler olarak belirtilmış olduğunu tahmin etmek zordur (Memnon’da açık olmamakla birlikte farklıdır). Benim düşünceme göre Ausebius’un Lib. Gebrat. ‘a dayanarak verdiği bilgilerde kullandığı Σάννικες yanlış olarak’’Sannige’’ adı ile karıştırdı.

8- I. Dschawachischwili (1950: 12, s.Anm.) Orjinalinde θσαννική adının yer aldığını savunmaktadır.

9- Burada 3. yüyzılın birinci yarısında Yunancadan Latinceye çeviri yapan baş rahip Portas’lı Hippolytos’un, Doğu ve Güney Doğukaradenizde yaşayan halklardan kendi dilleri olanlardan sadece Kolhi’ler (Colchi) ve Sanni’leri belirtmesini dikkate almak gerekir (»Liber Generation« 25,bkz. § 36).